İşe gitmek artık sıradan bir rutin olmaktan çıkıyor! Google’ın New York’taki St. John’s Terminal ofisi, çalışanlarına sunduğu eşsiz olanaklarla sıradan bir iş gününü keyifli bir deneyime dönüştürüyor.
Hem iş hem de sosyal yaşamın harmanlandığı bu inovatif ofis, 90 yıllık bir tren garından dönüştürülmüş!
1934 yılında yük treni terminali olarak inşa edilen bu bina, New York’un batı yakasında bulunan Google’ın büyüyen kampüsünün bir parçası.
Şirket, bu binayı 2,1 milyar dolara satın aldı ve içine 9 kat daha ekleyerek modern bir çalışma alanına dönüştürdü.
Bu dönüşüm, yalnızca fiziksel yapıyı değil aynı zamanda çalışma kültürünü de yeniden şekillendirdi. Binanın eski ray yatakları, şimdi Google logosunu taşıyor ve binaya benzersiz bir karakter katıyor.
Google’ın St. John’s Terminal ofisi, esnek ve değişken çalışma alanlarıyla dikkat çekiyor. Ofisin büyük kat alanları, yüksek tavanlar ve geniş pencereler sayesinde doğal ışıkla dolu.
Bu özellikler, geleceğin çalışma alanları için mükemmel bir ortam yaratıyor. Ayrıca binada modüler iç duvar sistemleri kullanılarak çalışma alanları ihtiyaca göre kolayca yeniden düzenlenebiliyor.
Google’ın bu yeni ofisinde mühendisler değil, global iş organizasyonundaki profesyoneller çalışıyor.
Ofisteki her takımın kendi özel toplantı odaları bulunuyor ve bu odalar modüler sistemler sayesinde ihtiyaçlara göre ayarlanabiliyor. Örneğin 8 kişilik bir toplantı odası, iki 4 kişilik toplantı odasına dönüştürülebiliyor.
St. John’s Terminal’in eklenmesiyle Google’ın New York operasyonel ayak izi, Silikon Vadisi’ndeki ana üssünden sonra ikinci en büyük hâle geldi. Binanın New York’un bir parçası olarak entegre ve mahallenin bir parçası olması hedeflendi.
Şirketin, 90 yıllık bir tren garını modern, esnek ve iş odaklı bir ofise dönüştürmesi, iş yerlerinin geleceği hakkında ilham verici bir örnek oluşturuyor